Korona virüsü Akciğeri Nasıl Tahrip ediyor - Prof. Dr. Ahmet AKGÜL
Prof Dr Ahmet Akgül ahmetakgulTV Prof Dr Ahmet Akgül ahmetakgulTV
51.9K subscribers
287,837 views
865

 Published On Apr 1, 2020

Korona virüs adı verilen virüsler tarafından ve 2019 yılında keşfedilen hastalığın adı: (COrona Virüs Disease – 2019). Bu hastalık Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2020 yılında PANDEMİ olarak değerlendirildi. Pandemi; dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel isimdir.
Enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemlerini uygulayarak; enfeksiyonun toplumda yayılmasını azaltmak ve böylece pandeminin erken dönemlerinde virüs kapacak olan kişi sayısını ve pandemi nedeniyle ortaya çıkacak vakaları azaltmak mümkündür.
Pandeminin toplum düzeyindeki etkisi virüsün bulaştırıcılığına, hastalık oluşturma yeteneğine toplumdaki bireylerin bağışıklık durumuna, bireyler arası temas ve toplumlar arası ulaşım özelliklerine, risk faktörlerinin varlığına, sunulan sağlık hizmetlerine ve iklime bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Koronavirüsün yayılma hızına ve insan sağlığı üzerindeki etkisine bakıldığında genel çapta koruyucu önlemlerin artırılmasını sağlamak adına pandemi ilan edildi. Daha önce de dünyada pandemi ilan edilmişti, örnek olarak Kara veba Kolera Grip Tifo Domuz gribi ve şimdi de COVID-19.
Bu virüs çok kolay olarak insandan insana bulaşmakta ve ortam müsaitse neredeyse bulaştan kurtulmak kaçınılmaz olmaktadır. Virüs vücudumuzun herhangi bir yerine veya elbiselerimize bulaşmış ise sorun yok ama sorun bu virüsün ağız, burun veya göz yoluyla vücudun içine sokulmasıdır. Ve bu çok kolaydır çünkü insanoğlu istese de istemese de, bilinçsizce her dakika elini bu giriş yollarına sürmektedir. Virüs bu yola girince burun boşluğundaki sinüslere, burun mukozasına, yutak bölgesine, nefes borusuna, akciğerlere yayılmaya başlar. Solunum yollarını döşeyen hücrelere gelir ve bu hücreler kendi yüzeyinde bulunan bazı yapılar ile ne yazık ki hücrenin içine girecek yer bulur. Unutmayın virüsün yaşaması için mutlaka hücrenin içine girmesi gerekir.
Hücrelerimizi bir oda gibi düşünürsek, virüs yaşamak için odanın içinde olması gerekir çünkü yaşam için gerekli ortam odanın içindeki güzel ortamdır. Odanın içine girmek için virüsün kapıyı çalması ve kapının da açılması gerekir. Duvardan geçemez. İşte bu kapının adı ACE2. (ACE demek “Anjiotensin Converting Enzim” in baş harfleri). Peki niye 2?
Bir yerde “2” var ise “1” de vardır: ACE1. Bu ACE1 kapısı da özellikle kalp ve damar hastalıkları için önemlidir. Bu kapı vücutta anjiotensin 1 enzimini anjiotensin 2 ye çevirir yani anjiotensin 2 artınca hipertansiyon artar, kalp hastalıkları artar, damar hastalıkları artar. Bu nedenle tansiyon hastalarına ACE1 azaltan ilaçlar verilir.

Anjiotensin 2 çok güçlü bir şekilde damarlarda kasılmaya neden olur, bu da ciddi tansiyon yükselmesine, kalp krizine, beyinde kansızlık ve felç geçirmelere neden olur, kalpte doku artışına, damar sertliğine neden olur. Böbrek dokusunu bozar, kan pıhtılaşmasını ve damarda pıhtı oluşumunu artırır. Sinir sistemimizi aktive ederek stres hormonlarının aşırı çalışmasını sağlar. Bu nedenle ACE1 kapısı ilaçlar tarafından engellenirse tansiyon azalır, kalp krizi riski düşer, felç azalır, kalp yetmezliği düzelmeye başlar, damarlar genişler, bütün doku ve organların kanla buluşma şansı artar. Bu ilaçlara örnek (piyasa ismi değil, etken maddeler): kaptopril, enalapril, lisinopril, silazapril, perindopril, benazepril, kinapril, fosinopril, trandolapril, ramipril ve zofenopril, yani sonu “pril” ile biten ilaç etken maddeleridir. Bu ilaçlara ACE Azaltan İlaçlar adı verilir ve özellikle hipertansiyon tedavisinin yanısıra kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, diyabetik nefropati ve idaradan protein kaybeden hastalarda tedavi için uygulanır.
Her ne kadar bu kadar yararlı olsalar da tabiki istenmeyen etkileri de vardır: böbrek yetmezlikli hastalarda ve aldesteron hormonu fazlalığı olan hastalarda kanda potasyum birikime yol açacağı için çok dikkat edilmelidir. Böbrek damarları tıkalı hastalarda kullanılırsa böbrek yetmezliğine yol açabilmektedirler. Gebelerde kullanılamazlar. Ayrıca vücutta ödem ve potasyum yüksekliği de yaparlar.Peki COVİD-19 riskinde kullanılabilecekler mi?
Bu ilaçların ilginç bir yan etkisi de KURU ÖKSÜRÜK dür. Bu önemli çünkü COVİD-19 da da kuru öksürük şikayeti mevcuttur.

show more

Share/Embed