Ahmed Hüsrev Altınbaşak (r.a.) | PENCERE
Hayrat Foundation Hayrat Foundation
268K subscribers
8,764 views
883

 Published On Aug 20, 2024

Ahmed Hüsrev Altınbaşak, 1899 senesinde Isparta’da dünyaya geldi. Babası Mehmed Efendi, annesi Ayşe Hanım’dır. Hüsrev Efendi’nin Yeşil Sarıklılar nâmıyla bilinen baba tarafı, Hazret-i Ebûbekir’e (ra) dayanıyordu. Hâfız-ı Kurrâlar olarak bilinen anne tarafı ise Hazret-i Hüseyin (ra) yoluyla Hz. Peygamber’e (sav) ulaşıyordu.
Küçük yaşlarından itibaren dindar bir hayat yaşamaya başlamıştı. Henüz beş altı yaşlarında iken sabah namazlarını cemaatle kılardı.
1920 yılında gönüllü olarak katıldığı Kurtuluş Savaşı’nda, Batı Cephesi’nde Yunanlılar’a karşı savaştı. Manisa yakınlarında esir düştü ve Korfu Adası’nda üç sene esir olarak kaldı. Esâret dönüşü Isparta’da memuriyet hayatına başladı.

Hüsrev Efendi, 1931 senesi içerisinde gördüğü bir rüyada, temelleri atılmakta olan büyük bir gülyağı fabrikasının kâtipliğine tayin edilmiş ve işe başlamıştı. Bu rüyadan iki ay sonra, beş senedir Isparta’nın Barla Kasabası’nda sürgünde bulunan Üstad Bediüzzaman Said Nursî ile tanıştı ve kendisine büyük bir sadakatle bağlandı.

Hüsrev Efendi, Said Nursi’yle tanıştıktan sonra, derhal memuriyetten istifa etti ve kendini tamamen, Bediüzzaman’ın yeni telif etmeye başladığı Nur Risaleleri’ni yazıp neşretmeye adadı. Gayet şirin ve okunaklı olan hattıyla risaleleri yazıp çoğaltmaya başladı. İlk yazmaya başladığı günlerde, gece gündüz çalışarak bir ayda on dört kitabı bitirmek gibi büyük bir başarıya imza attı.

Üstad Bediüzzaman, 1930’lu, 40’lı ve 50’li yıllarda Barla, Kastamonu ve Emirdağ gibi vatanın muhtelif köşelerinde sürgünde ve sıkı takip altında tutulurken, Hüsrev Efendi ondan gelen emirler doğrultusunda Risale-i Nur neşriyatını ve diğer Nur Hizmetlerini Isparta merkezli olarak sevk ve idare etmekteydi. Onun günlük uykusunu bir saate indirinceye kadar olağanüstü faaliyet ve hizmetleri, Üstad’ın kendisini öne çıkaran mükerrer beyanlarıyla, Nur Talebeleri içinde zamanla, “Üstad-ı Sânî - İkinci Üstad” diye anılmaya başlandı.

Hüsrev Efendi, Nur Hizmeti’ndeki büyük gayretleri sebebiyle, Said Nursî’nin mektup ve eserlerinde kendisinden en çok bahsettiği talebesi olmuştur. Yapılan incelemede Nur Risale ve mektuplarının beş yüzü aşkın yerinde Hüsrev’den bahsedildiği görülmektedir.

1960 yılında üstad'ın vefatından sonra, Hüsrev Efendi, Risale-i Nur’un neşrine yönelik hizmetlerini, eski sadık arkadaşlarının yanında, etrafında toplanan yeni nesil Nur Talebeleri’yle birlikte devam ettirdi.

Hüsrev Efendi, Üstad hazretleri hayatta iken hapis ve sürgün hayatı yaşadığı gibi Üstad’ın vefatından sonra, 1960, 1964 ve 1971 yıllarında, ilk ikisi Isparta’da ve sonuncusu Eskişehir’de olmak üzere dört sene daha hapis yattı. 1971 yılında en yakın talebeleriyle birlikte girdiği ve üç yıl süren Eskişehir Hapsi, onun en uzun ve çileli hapislerinden biri oldu.

1974’te Hapis’ten çıkınca ilk işi, “Tevâfuklu Kur’ân”ın basılması için Hayrat Vakfı’nı kurmak oldu. Üç yıl daha Hayrat Vakfı çatısı altında hizmetlerine devam eden Hüsrev Efendi, 1977 yılı 20 Ağustos’unda (4 Ramazan) 78 yaşında vefat etti. Kendisinden geriye, Risale-i Nur’un en mutemed, tevâfuklu ve orijinal Osmanlıca nüshaları, Kur’ân’ın yazısındaki bir harikasını gözlere gösteren Tevâfuklu Kur’ân-ı Kerîm ve İslâm’a hizmet şuuruyla yetiştirdiği talebeleri gibi üç mühim manevî miras bıraktı.

Allah rahmet eylesin.

Videoyu beğenip, kanalımıza abone olarak videolarımızı takip edebilirsiniz.

© Hayrat Vakfı
🏠 http://www.hayratvakfi.org
📺 http://www.hayrat.tv
🔊 http://www.hayratmp3.com

🌍 Sosyal Medya hesaplarımız:
  / hayratvakfi  
  / hayratvakfi  
  / hayratvakfi  

show more

Share/Embed