İflas Ettikten Sonra Küllerinden Doğan Futbol Takımları
Enes Futbol Enes Futbol
179K subscribers
242,910 views
6.3K

 Published On May 20, 2022

Reklam ve işbirlikleri için - [email protected]
Instagram - enesfutbolyt
TikTok - enesfutbolyt

Rangers Football Club
Listemize, videomuzun kapak fotoğrafına da koyduğum Rangers'ın küllerinden doğma hikayesiyle başlamak istiyorum.
Belki de anlatacağım bu hikaye, büyük kulüplerimiz için "buralara düşmeden de nasıl bataklıktan çıkılır?" sorusunun bir yanıtı olabilir.
İskoç futbolunun en büyük iki takımından biri olan Rangers 10 yıllık bir planlamanın ardından hedefine adım adım gidiyordu.
Rangers, uzun yıllardır hayalini kurduğu Avrupa'da kupa hedefine yaklaşsa da penaltı atışlarında Eintracht Frankfurt'a mağlup olarak turnuvayı ikinci tamamladı.
Rangers bu kupayı daha önce de 2008 yılında Dick Advocatt'ın Zenit'ine kaptırmıştı ama her finalde kupayı kaybetmiş bile olsalar bu durum onların yeniden doğuş hikayesine gölge düşüremez.
Şimdi gelelim hikayenin başladığı yere. 2012 yılında İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi tarafından bir soruşturma başlatılmıştı.
Bu soruşturma sonucunda Glasgow Rangers kulübünün 2001-2009 yılları arasındaki vergilerini ödemedikleri ortaya çıktı.
35 milyon sterlin vergi kaçıran kulübe vergi kaçırma suçundan 14 milyon sterlin de ceza verilince bir anda 49 milyon sterlinlik bir faturayla karşı karşıya kalmışlardı.
Daha önceki futürsüz harcamalarından dolayı da 100 milyon sterline yakın borcu olan kulübün borcu 150 milyon sterline yaklaşmıştı.
Bunun sonucunda Rangers'a borçları nedeniyle 2012 yılında kayyum atandı.

Napoli
Şu an düşündüğümüzde Napoli için pek doğru gibi görünmese de Napoli bir dönemler en dibi görmüştü.
2004 yılında iflas eden Napoli, İtalya futbol federasyonunun kararıyla Serie C'ye düşürülmüştü.
Film yapımcısı Aurelio De Laurentiis, kulübü 'Napoli Soccer' yani 'Napoli Futbol' adı altında yeniden kurdu.
Kısa sürede toparlanan Napoli, 3 sene içerisinde 2 lig yükselerek bir daha düşmemek üzere Serie A'ya yükseldi.
Yükseldikten sonra adını tekrar SSC Napoli olarak değiştiren İtalyan kulübü hem ligde hem de Avrupa'da gayet başarılı performans sergiledi.
O günlerin ardından 15 yıldır aralıksız Serie A'da mücadele Napoli, günümüzde ilk 7'nin hatta bazen ilk'ün değişilmez takımı haline geldi.

Fiorentina
İtalya'da iflas eden diğer bir kulüp de Fiorentina'ydı. Fiorentina 50 milyon dolarlık borcunu ödeyemeyince 2002 yılında iflas ettiğini açıklamıştı.
Federasyon Fiorentina'ya Serie B'den devam edin teklifinde bulunsa da Fioretina, bu teklifi reddederek sportif hayatını noktalamıştı.
Ancak, aynı yılın Ağustos ayında ayakkabı ve deri girişimcisi olan Diego Delle Valle Fiorentina'yı devraldı.

Sevilla
UEFA Avrupa macerasını anlattığımız Rangers'ın ardından Sevilla'nın bu kupaya nasıl hükmettiğini anlatmasak olmazdı.
1990'lı yıllarından hemen sonunda İspanya 2. Liginden başını kaldıramayan Sevilla 2000'li yılların ardından kısa bir süre içerisinde bu kupayı 6 kez müzesine götürmeyi başarmıştı.
1920'li, 30'lu, 40'lı yıllar hariç müzesinde hiç kupa olmayan ve hatta neredeyse hiç tarihi olmayan Sevilla, 1997 sezonunda İspanya 2. Ligine düşmüştü.
İspanya 2. liginde ilk sezon 7. olan ikinci sezonsa 4. olup play offlar sonucunda yeniden Laliga'ya yükselmişlerdi.
Ancak yükseliş burada da başlamadı, Laliga'da tutunamayıp 20. olarak yeniden düştüler.

Borussia Dortmund
Altyapıdan yetiştirdiği oyuncuların yanı sıra maliyeti düşük oyuncularla 1990'lı yıllara damga vuran Borussia Dortmund'la devam ediyoruz.
Dortmund bu maliyetsiz kadrosuyla 1990'lı yıllarda 1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve 2 de Almanya şampiyonluğu yaşamıştı.
Özellikle Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla ciddi bir gelir elde eden Dortmund, bu parayı iyi yönetmeyi bilemedi.
2006 yılı geldiğinde kulübün 150 milyon eurodan fazla borcu vardı ve kulübün borsadaki hisseleri de çok fazla değer kaybediyordu.
Dortmund için yükseliş ise kulübü bu borç batağına sokan Gerd Niebaum'un istifa etmesiyle başladı.
Elindeki maliyetleri yıldızları satarak sıcak para elde eden Dortmund aynı zamanda bankalarla da anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırdı.
O günlerden itibaren genç oyunculara yönelen ve genç oyuncu parlatıp satmayı misyon edinen Dortmund'un bugünkü felsefesi o günlerden geliyor aslında.
Yakın zamanda Sancho, Haaland, Dembele, Pulisic, Aubameyang ve daha nice futbolcuları parlatıp satabilecek bir sisteme kavuştular.
Hatta artık bu sistem o kadar hızlı işliyor ki eksilen parçanın yerine direkt yenisini koyuyorlar.
Dembele gitmişti, Pulisic koydular, o da gitti Sancho koydular onu da sattılar. Bu sezon satılan Haaland'ın yerine de hemen Adeyemi hamlesini yaptılar.

Parma
1990'lı yıllarda İtalyan futbolunun en başarılı takımlarından biri olan Parma, o dönemler yetiştrdiği futbolcularla çok göz önünde olan bir kulüptü.
O yıllarda 2 UEFA Kupası ve 1 de Süper Kupa olmak üzere birçok başarıya imza attılar.
İlerleyen yıllarda tıpkı Dortmund gibi gelen bu başarılar onları da yetiştiricilikten çıkarıp para harcayan bir kulübe dönüştürmüştü.
Kulüp kendi felsefesinden uzaklaşmış, İtalyanın orta sıra takımı haline gelmişti.

show more

Share/Embed