KİM PEEK Sıra Dışı Bir Hafıza - Bilgin Olsun Youtube Video
Bilgin Olsun Bilgin Olsun
12.5K subscribers
1,436 views
31

 Published On Feb 23, 2022

Bİlgin Olsun Kanalı ndan herkese merhaba.
#bilginolsun #bilginolsunmarket #nasılyapılır
Bize ulaşmak isterseniz [email protected]
Bilgin Olsun İnstagram : https://bit.ly/2SFczpz
Bilgin Olsun Market : https://bit.ly/3y0mK8l
Bilgin Olsun Market İnstagram : https://bit.ly/2SAShxj
Baskı işleriniz için : https://bit.ly/3l1leOV
Mağaza ve cafe tasarımlarınız için : https://bit.ly/3l1leOV
3d Görselleştirme işleriniz için : https://bit.ly/3l1leOV

19 Aralık 2009’da 58 yaşında kalp krizinden ölen Kim Peek, şu ana kadar kaydedilen en sıra dışı hafızaya sahip olan insanlardan birisidir..
KİM PEEK , daha 18 aylıkken kendisine okunan kitapları hatırlamaya başladı ve zaman içinde de 9000 kitabı ezberledi. 8-10 saniyede 1 sayfa okuyabilen Kim Peek bitirdiği kitabı baş aşağı şekilde masaya bırakıyordu. Bu hem o kitabı bitirdiğini hem de ezberlediğini simgeliyordu.
KİM PEEK’in hafızası en az 15 ilgi alanıyla ilgili konuyu kapsayabilirdi. Bunların arasında dünya ve Amerikan tarihi, spor, müzik, coğrafya, klasik müzik ve Shakespeare vardı. Televizyon istasyonları dahil olmak üzere Kim, Amerika’daki bütün telefon ve posta kodlarını biliyordu. Telefon rehberlerinin önündeki haritaları ezberleyebilir ve Amerika’daki bütün şehirler için internetten de bulabileceğiniz gibi yol tarifleri verebilirdi. Yüzlerce klasik müzik bestesini tanıyabilir, ne zaman ve nerede yazıldıklarını, ilk nerede sahnelendiklerini söyleyebilir, bestecinin adını ve hayatı ile ilgili bazı bilgileri verebilir ve hatta eserin içeriği hakkında yorum yapabilirdi. Bunlardan da ilgi çekici olan şey ise orta yaşlarındayken bu kadar ilgilendiği müzik eserlerini piyanoda çalabilmeye başlamasıdır.
Bunların yanı sıra bütün savantlar tarafından belli bir ölçüde paylaşılan, az görülen bazı gelişim problemleri vardı. Herkes gibi normal bir şekilde yürümez, kendi kıyafetlerinin düğmelerini ilikleyemez ve günlük hayatla ilgili işlerini tek başına halledemezdi. Aynı zamanda soyutlamalarla ilgili problemleri de vardı. Bütün bu engellere karşı herhangi bir insanın yapamayacağı yeteneklere sahip olması dikkat çekmeyecek gibi değildi. Çok iyi yapabildiği şeylerden bir tanesi de savantlar arasında yaygın olarak görülen tarih hesaplayabilme yeteneğiydi. Bir muhabir ona doğum tarihinin 31 Mart 1956 olduğunu söylediğinde bir saniyeden kısa sürede doğum gününün hangi güne denk geldiğini ve kaç yaşında olduğunu hesaplayabiliyordu.

Birçok savant gibi Kim Peek’in de beyninin sol yarımküresinde bozukluklar vardı. Dahası, bozukluğun sol yarımkürede olması, erkeklerin savantizmin yanı sıra otizm gibi hastalıklara neden daha yatkın olduğunun cevabı olabilir. Erkek fetüsler daha çok testesteron barındırır ki bu hormon da gelişen beyin için toksik bir etki yaratabilir. Aynı zamanda sol yarımküre sağ yarımküreye göre daha yavaş gelişir, bu da onun daha uzun süre savunmasız kaldığı anlamına gelir. Bir sağlık sorunu olmayan insanların da sol yarımkürelerinin hasar görmesiyle hayatlarının herhangi bir döneminde savant özellikler geliştirdiği gözlenmiştir.
José Ramón Alonso
1988’de Kim’e psikolojik bazı testler yapıldığında IQ skoru 87 çıkmış ama sözlü testlerde ve performans testlerindeki sonuçları farklılıklar göstermiştir. Öyle ki bazı sonuçları onu üstün zekalı kapsamına sokarken bazıları zihinsel engelli kapsamında yer almasına neden olmuştur. Böylece Kim’in IQ sınıflandırmasının onun zihinsel özelliklerini açıklamaya yetmeyeceği anlaşılmıştır.
Pek çok otizm vakası savantizm vakasıyla ilişkilendirilse de savantların sadece yarısı otistiktir. Kim de otistik değildi ve otistiklerin tersine o, dışa dönük ve cana yakındı. Soyut ya da kavramsal düşünmeyle ilgili limitli bir kapasitesi olsa da birçok yerleşmiş deyimi anlayamazdı hafızayla ilgili çok fazla veriyi algılayıp yorumlayabilirdi. Bu derecedeki bir algılama da savantlar arasında sıra dışıydı. Bazen sorulara verdiği cevaplar çok somut ve literal olabiliyordu. Mesela babasıyla restoranda yemek yediği sırada babası ona sesini alçaltması gerektiğini söylediğinde sandalyesinde aşağı doğru kaymış böylece de sesini düşürdüğünü sanmıştır. Bunlara rağmen zeki bağlantılar kurmak konusunda reddedilemeyecek bir güce sahipti. Müzisyenler gibi Kim de çok hızlı düşünürdü, öyle hızlı ki düşüncelerinin yarattığı karmaşık çağrışımları takip etmek olanaksızdı. Bazen cevaplarıyla, kendisinin dinleyenlerden iki üç adım daha önde olduğu anlaşılabilirdi.
2002 yılında, McKay Müzik Kütüphanesi’nin yürütücüsü ve Utah Üniversitesi’nde müzik profesörü olan April Greenan ile tanıştı ve onun yardımıyla kısa bir süre sonra piyano çalmaya başladı. Geleneksel bir senfoni orkestrasında bulunan enstrümanlarla ilgili tüm bilgiye sahipti ve entsrümantal parçalardaki ses tınılarını da ayırt edebiliyordu. Fiziksel olarak normal olmamasına rağmen el becerikliliği artıyordu. Aynı zamanda ritme de ilgi duyuyordu ve piyano çalarken bir eliyle göğsüne ya da ayağıyla yere vurarak ritim tutabiliyordu.

show more

Share/Embed